Kuşkusuz her ulus zengin ve önemli bir kültür birikimine sahiptir. Şiir bu birikim ve gelenekte
en belirleyici ve dikkat çekici olanıdır. Zira biz şiirde o halkın dünü,
bugünü ve yarınını görürüz. Onda o halkın incelikleri, dünyaya bakışı,
yorumlayışı ve temel değerlerini görür, onu diğer halklardan ayıran
özelliklerin farkına varırız.
Kürt şiiri yüzlerce yıl süren uzun
yürüyüşünde hep halkının yanında ve onunla beraber yaşadı, gelişti ve bu
güne geldi. Halkın yaşamında derin izler bırakan her olay ve olgu direk
şiire yansıdı. Denilebilinir ki Kürt şiiri aynı zamanda Kürt halkının
tarihidir de. İşte “Hawar” bu gerçeğin bir sonucu ve yansımasıdır.
“Hawar”ın yaratıcısı ve öncüsü olan Celadet Bedirxan soylu ve aristokrat
bir aileden gelmektedir. Ataları Kürt halkının iktidar ve kültürel
alanlardaki mücadelesinde önemli görevler üstlendiler. Bu uğurda çoğu
kez baskı ve zorluklarla karşılaştılar ve sonunda ülkelerinden sürgüne
gönderildiler. İşte Celadet Bedirxan, bu sürgün ortamında yaşadı, okudu,
değişik ülkeleri gezdi çağın entelektüel birikimleriyle tanıştı,
etkilendi. Halkının bağımsızlık taleplerini her alanda savundu ve bunun
için örgütlendi. O, aydın, ileri görüşlü, batı kültürüyle yetişmiş ve
Kürtçenin yanında, Türkçe, Farsça, Arapça, Fransızca, İngilizce ve
birkaç dil daha bilmektedir.
“Hawar” dergisi 15 Mayıs 1932 yılında
yayın hayatına başladı. Daha ilk sayısıyla yeni bir anlayış, dünya
görüşü ve davranışın müjdecisi oldu. Dil ve dilin korunması,
geliştirilmesi yanında kültürel birikim ve halk edebiyatına dikkat
çekmesiyle öne çıktı.
İlk sayısından 23. sayıya kadar Arapça ve latin alfabesiyle yayınını sürdüren Hawar, daha sonra tamamen latin alfabesine geçti.
25.10.12
Hawar; Kürt modernitesinin okulu(evrensel.net)
18.10.12
Gülmeye hasret bir coğrafyanın kimliği, çığlığı ve umudu: Arjen Arî(evrensel.net)
Edebiyat bir anlamda bir milletin günlüğüdür, onun geçmişinin, şimdisinin ve geleceğinin hikayesini anlatır.”der Gregory Jusdanis. Kürt edebiyatına -ister sözlü, ister yazılı olsun- baktığımızda tam da bunu doğrulayan bir gerçeklikle karşılaşırız. Özellikle de Kürt şiiri ve bu şiirin modern damarlarından birini ören Arjen Arî de. Şimdiye değin “Ramûsanminveşartin li geliyekî-Ev ÇiyaRûspîne-Destana Kawa-Eroûtîka-BakûrêHelbestê-Şêrgele-Çil Çarîn-BîhokaLi Pişt Sînor-KulîlkênBe’îvan-Gorî û Bindest” adlı eserleriyle okur karşısına çıkan Arjen Arî, ne yazık ki en verimli çağında kanserle savaşmak zorunda kaldı. Halen Adana’da bir özel hastane de tedavi görmekte olan Arjen Arî’ye bu yazı vesilesiyle acil şifalar diler, qadim dostu ve iyi bi okuru olarak onunla tekrar bu yaralı ve gülümseyen dil de şiirler okumayı özlediğimi bilmesini isterim.